Türkiye’nin Kişisel Verilerin Korunması Yönetmeliği (KVKK) Hakkında Önemli Noktalar

Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, Türkiye’deki Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ile ilgili bilinmesi gereken önemli noktaları siz değerli müvekkillerimizle paylaşmak isteriz. 6698 sayılı Kanun, kişisel verilerin işlenmesinde temel ilke ve esasları belirleyerek veri sahiplerinin haklarını koruma altına almayı amaçlamaktadır. 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe giren KVKK, işletmelerin kişisel veri işleme süreçlerini yeniden yapılandırmalarını zorunlu kılmaktadır. KVKK’nın 4. maddesinde yer alan “hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olma”, “doğru ve gerektiğinde güncel olma” gibi ilkeler, veri işleyenlerin uyması gereken asgari standartları belirler. Ayrıca, Kanun’un 12. maddesi veri işleyenlere, gerekli teknik ve idari tedbirleri alma yükümlülüğünü getirmektedir. Kişisel Verileri Koruma Kurulu, KVKK’nın uygulanmasını denetleyen ve ihlaller karşısında yaptırımlar uygulayan sorumlu otorite olarak görev yapmaktadır. Bu kapsamda, Türkiye’deki veri koruma düzenlemelerinin güncel gelişmeleri ile ilgili daha fazla bilgi almak isteyen müvekkillerimizi, Karanfiloğlu Hukuk Bürosu’na başvurmaya davet ediyoruz.

KVKK’nın Hukuki Yükümlülükleri ve Cezai Sonuçları

KVKK, kişisel verilerin korunmasına yönelik hukuki yükümlülükler getirirken, bu yükümlülüklere uymayanlar için çeşitli cezai yaptırımlar öngörmektedir. Kanun’un 18. maddesi, yükümlülüklerin ihlali halinde uygulanacak idari para cezalarını düzenlemektedir. Bu kapsamda, kişisel veri ihlali durumunda 2023 yılı itibarıyla 5.000 TL’den 1.000.000 TL’ye kadar idari para cezaları söz konusu olabilir. Aynı zamanda, verilerin rıza dışı işlenmesi ya da üçüncü kişilere aktarılması gibi eylemler, hukuki sorunların yanı sıra cezai sorumluluğu da beraberinde getirebilir. Türk Ceza Kanunu’nun 135. ve 136. maddeleri, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi ve verilmesi gibi durumlarda hapis cezası öngörmektedir. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin bu yükümlülüklere ilişkin bilinçlenmesi ve gerekli önlemleri almaları için uzman danışmanlık hizmeti sunmaktayız.

KVKK’nın 8. ve 9. maddeleri, kişisel verilerin aktarımı konusunda öngörülen şartlar ve sınırları detaylandırmaktadır. Türkiye’de yerleşik veri sorumlularının, yurtiçinde ve yurtdışında verileri aktarırken, öncelikle veri sahibinin açık rızasını alması gerekmektedir. Ancak, bazı hallerde, hukuka uygunluk sebeplerine veya Kurul’un izinlerine dayanarak veri aktarımı yapılabilir. Bu durumlar arasında kamu sağlığının korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi gibi amaçlar yer alabilir. Kanun, veri aktarımı sırasında yeterli korumaların mevcut olması gerektiğini vurgularken, yurtdışına veri aktarımında özellikle bu konudaki denetimleri artırmaktadır. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimize veri aktarımı süreçlerinde gerekli yasal düzenlemelere uyum sağlamaları için rehberlik etmekteyiz. Hukuki destek almak isteyen kişiler için uzman kadromuzla her türlü bilgi ve danışmanlık hizmeti sunmaktan mutluluk duyarız.

Veri sorumlularının KVKK’ya uyum sağlaması sadece hukuki bir zorunluluk değil, aynı zamanda bir itibar meselesidir. KVKK’nın 10. maddesi gereğince, veri sorumluları, veri sahiplerini bilgilendirme yükümlülüğü altındadır. Bu bilgilendirme, kişisel verilerin hangi amaçlarla işleneceği, kimlerle paylaşılabileceği ve veri sahiplerinin sahip oldukları haklar gibi konuları kapsamalıdır. Veri sahipleri, KVKK’nın 11. maddesi kapsamında kişisel verilerinin işlenip işlenmediğini öğrenme, işlenmişse bu işleme dair bilgi talep etme ve verilere erişim hakkına sahiptir. Bu bağlamda, Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, veri sorumlularının yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olmak ve KVKK’nın gereklerini doğru bir şekilde uygulamalarını sağlamak için kapsamlı danışmanlık hizmetleri sunmaktayız. Müvekkillerimizin veri koruma mevzuatına uyum sağlayarak hukuki risklerini minimize etmelerine katkıda bulunmaktayız.

Kişisel Verilerin Korunmasında KVKK’nın Rolü

KVKK, Türkiye’de kişisel verilerin korunması konusunda temel yasal çerçeveyi oluşturarak, veri sahiplerinin mahremiyet haklarını güvence altına almayı hedefler. Kanunun 5. ve 6. maddeleri, verilerin işlenmesini belirli şartlara ve ilkelere bağlayarak, veri sorumlularına yükümlülükler getirir. Özellikle, kişisel verilerin işlenmesinde açık rıza alınması esastır. Ancak, belirli şartlar sağlandığında, bu rıza olmaksızın da veri işlenmesi mümkün olabilir. Bu şartlar arasında kanunlarda açıkça öngörülme, sözleşmenin kurulması veya ifasıyla doğrudan ilgili olma gibi durumlar yer alır. Ayrıca, KVKK’nın 11. maddesi, veri sahiplerine belirli haklar tanır; bunlar arasında, işlenen verilerin düzeltilmesini veya silinmesini talep etme hakkı da bulunmaktadır. Bu düzenlemeler, bireylerin kişisel verilerinin işlenmesi üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlar. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müşterilerimize bu konuda rehberlik etmekteyiz.

KVKK, bireylerin verilerine yönelik müdahaleleri sınırlandırarak, veri sahiplerine önemli haklar tanımaktadır. Bu haklar, KVKK’nın 11. maddesi doğrultusunda, kişisel verileri işlenen bireylerin bilgi edinme, veri işleme amacını öğrenme ve verilerin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığını sorgulama gibi hususları içerir. Özellikle, kişisel verilerin yurt dışına aktarılması, Kanun’un 9. maddesinde belirlenen koşullara bağlıdır ve veri sahiplerinin açık rızası olmadan gerçekleştirilmesi mümkün değildir. Bu düzenlemeler, veri güvenliğine önem veren bir yaklaşımı benimseyerek, veri sorumlularının daha sorumlu bir şekilde hareket etmelerini sağlar. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizi bu süreçlerde bilgilendirmekte ve kişisel verilerinin korunması mevzuatına uyum sağlamalarına yardımcı olmaktayız. Türkiye’de veri koruma alanında çıkan yeni düzenlemeler ve gelişmeler hakkında güncel kalmanızı önermekteyiz.

KVKK’nın yaptırım mekanizmaları, veri koruma kurallarının ihlal edilmemesini sağlamada kilit bir rol oynamaktadır. Özellikle, 18. maddede belirtilen idari para cezaları, kişisel verilerin hukuka aykırı bir şekilde işlenmesi veya veri güvenliğine ilişkin yükümlülüklerin ihlalinde uygulanabilmektedir. Bu cezalar, veri sorumlularını kanuna uygun hareket etmeye teşvik etmek amacıyla önemli bir caydırıcılık kapasitesine sahiptir. Ayrıca, Kişisel Verileri Koruma Kurulu, ihlalleri tespit ederek gerekli yaptırımları uygulamakla sorumlu olup, düzenli denetimler ve incelemeler yoluyla veri koruma standartlarının korunmasını sağlamaktadır. Sonuç olarak, KVKK, bireylerin kişisel verilerinin korunması amacıyla çeşitli koruma ve yaptırım araçları sunarak, Türkiye’deki veri koruma yapısının güçlendirilmesine katkı sağlamaktadır. Karanfiloğlu Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimize bu konularda her türlü hukuki danışmanlık hizmetini sunmaya devam ediyoruz.

KVKK Uyum Sürecinin Adımları ve Gereklilikleri

KVKK uyum süreci, işletmelerin kişisel verilerin korunmasını sağlamak amacıyla izlemeleri gereken belirli adımları içermektedir. Başlangıçta, kişisel veri envanterinin oluşturulması gereklidir; bu aşamada işletmeler, hangi tür kişisel verileri topladıklarını, bu verilerin hangi amaçlarla işlendiğini ve kimlerle paylaşıldığını belirlemelidir. Kanun’un 10. maddesi gereği, veri sahiplerine aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmek için detaylı bir aydınlatma metni oluşturulmalıdır. Bu süreçte, veri güvenliği ve veri aktarımına ilişkin teknik ve idari tedbirlerin de değerlendirilmesi ve uygulanması zorunludur. Yapılması gereken bir diğer önemli adım ise, çalışanların veri koruma bilinci konusunda eğitilmesidir. Son olarak, kişisel veri işleme politikaları ve prosedürlerinin düzenli aralıklarla gözden geçirilmesi, KVKK’nın gerekliliklerine uygunluğun sağlanması açısından büyük önem taşır.

İşletmelerin KVKK uyum sürecinde dikkate alması gereken unsurlardan biri de kişisel verilerin üçüncü taraflarla paylaşılmasına ilişkin sözleşmelerin gözden geçirilmesidir. Kanun’un 8. maddesinde belirtildiği üzere, kişisel verilerin aktarılması için veri sahibinin açık rızasının alınması gerekir, aksi takdirde bu tür bir aktarım hukuka aykırı olacaktır. Ayrıca, üçüncü taraf hizmet sağlayıcıları ile yapılan sözleşmelerde veri güvenliği tedbirlerine ve tarafların yükümlülüklerine ilişkin hükümler açıkça belirtilmelidir. Veri işleyen ve veri sorumlusu arasındaki ilişkinin düzenlenmesi amacıyla, veri işleme sözleşmeleri KVKK’nın 12. maddesindeki güvenlik tedbirleri ile uyumlu olmalıdır. Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenen rehber ve tavsiyelerin de takip edilmesi, olası ihlallerin önlenmesi ve işletmenin hukuki yükümlülüklerini yerine getirmesi açısından büyük bir önem arz etmektedir.

KVKK uyum sürecinin devamı olarak, veri ihlallerinin belirlenmesi ve bu ihlallere karşı alınacak önlemler büyük önem taşımaktadır. Kanun’un 13. maddesi gereği, veri ihlali durumunda Kişisel Verileri Koruma Kurulu’na ve ilgili veri sahiplerine en kısa sürede bildirimde bulunulması zorunludur. Bu bildirimin, ihlalin niteliği, etkileri ve alınan tedbirlerin detaylarını içermesi gerekmektedir. Ayrıca, iş süreçlerinde kişisel veri işleme aşamalarına yönelik risk bazlı değerlendirmeler yapılmalı ve bu değerlendirmeler ışığında ilerlenmelidir. Veri koruma uyum programlarının değerlendirilip sürekli olarak güncellenmesi, işletmenin KVKK’ya karşı sorumluluğunu yerine getirmesine yardımcı olacaktır. Son olarak, işletmelerin doğru ve belgelenmiş bir risk yönetim ve yanıt planına sahip olması, olası risklerin etkin bir şekilde ele alınmasına katkıda bulunarak, KVKK’ya uygunluk düzeyini yüksek tutacaktır.

Bilgilendirme: Bu yazı yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır ve kişisel durumunuzun değerlendirilmesi için bir hukuk uzmanına danışmanız önemle tavsiye edilir. Bu yazıdaki bilgilerin kullanılmasından kaynaklanabilecek herhangi bir sorumluluk kabul edilmemektedir.

Scroll to Top